ah keşke bahsetmeseydigüneş keşke diklenmeseydi çok yeni bir şey değil ki bu araya sıkışan çatıların uzakla arası hep iyiydi hatırlamaz mı hiç dost grubu bilmez mi çoştuğunu anıların şifa niyetine akçaağaç şurubu ikramıydı müstakil komşuların yanına ağalar dikilmeseydi baharı bekleyen tepelere kendisi yollardı kuşları karların toprağı öpmelere bir türlü doyamadıkları sır olup kalırdı rüzgarla bacalı evlerin dumanları anlatıp geçerdi efkarla uzayınca kış geceleri yere sağlam basan ayaklarla çözülürdü ona lodosun gücenmeleri o yıllar keşke dillenmeseydi çok eski bir şey değil ki bu araya sokulan yavruların kızakla arası hep iyiydi anımsanmaz mı hiç arkadaş gururu bilmez mi hiç koştuğunu onların kardeş niyetine biçilen onuru ihsanıydı birbirine çocukların yarına umut var denilmeseydi nisanı gözleyen çiçeklere kendisi arardı bulutları çayların çağrısı simitlere bir türlü duyamadıkları sır olup kalırdı ayazla hocalı minarelerin ezanları okunup geçerdi niyazla uzayınca kış geceleri yine sıkıntı basan uyaklarla sökülürdü ona okunsun şiirleri süreyya burak önder |