VUSLATA BORCUM OLSUN
Kaleme efkâr düştü, kağıda gam.
Ne yazsam diye ben, bilemedim yar. Aklıma düşünce sesin her akşam, Hatırımdan seni, silemedim yar. Cemâlinde başka türlü bir eda, Yüreğin tenha, ne ses var ne seda. Duam kuş olup süzüldü semada. Senden başka hayat, dilemedim yar. Ne derman kaldı bende, ne de bir hâl. Elim ayağım buz kesti, dilim lâl. Yâre bildirilsin bu son arz-ı hâl. Belki gelir diye, ölemedim yar. Aşk olsun bu hikayenin de adı. Yüreğimde bir ömür dursun tadı. Ayağımda derman desen kalmadı. Vuslat borcum olsun, gelemedim yar. Nice zamandır ki, ismin dilimde. Gözlerin gözlerimin menzilinde. Vakit ufalırken, yorgun elimde, Koca ömür geçti, gülemedim yar. Eyvahtır, sensiz geçen güne eyvah! Dilde kelamım bitti, gönülde ah. Koptu büyük kıyametim bir sabah, Derin sükûtumu, bölemedim yar. |