gece b'ölmesiyan kesici bir gecenin soluğuyla üşüyor şehir, katran kesilmiş suratlar yürüyor göğsünde karanlığın, ağır adımlarla yaklaşıyorlar. gözlerini bıçak kesmiş bir kadının ahı kaplıyor, birbirine yaslanmış dururken esrarlı sokakları. şerit şerit yalnızlığa boyanıyor bu kentin tüm yolları. dudaklarımdaki yarım ağız bir türküye boca oluyor duman rengi. sesim incinmiş bir tayın kalbinde sıkışıp kalıyor önce, sonra aldırışsız bir tavır örtünüyor yüzüm, karanlığın önünde. avuçları nasırlı cümleler birikiyor içimde, konuşsam korkuyorum incitmekten, sussam inciniyor korkum. hakiki bir hakikatsizliğin huzurunda, huzursuzlanıyor acım. şevki kırılmış bir yaşam nasıl sürerse, süregelecekse, sürüncemede öylece. kekremsi bir vatansızlığın ahı tutuyor ahir ömrümün üzerinde. düşler aleminde düşüyor kimliğim bir karanfilin gölgesine, ürkek nefesler biriktiriyor göğsüm. kurşun ağırlığınca değiyor kalbime gecenin soluğu, kaldırımlarında ölüm tanrıları oynuyor bu saatlerde; putlaşmış bir inancın, kutsallığının sahteliğiyle eşdeğer. şiirbaz bir adam geçiyor balkonların altından, yüreği, ince yaralara sökük şiirler döküyor. gözlerimde sınırdışı edilmiş bir suçlu telaşı, ellerim avuçlarımdan dökülüyor. rüzgar tüm gücüyle yıkıyor, geceye sığınma talebinde bulunmuş sığ sanrılarımı. ve içime sızıyor mevsimin sağanak yağışları. viran olurken iç kentim, şiir diye söyleniyor iç çekişlerim. eflatun bir çiçekte eğreti duruyor gülüşlerim. ben ve dünya. alamıyoruz bu ilerleyişin önünü, her köşede bir ah-ı figan, kim haketmemiş ki, zıkkımın karekökünü. - abdullah cemek |
Şiirli geceler tebrikler