köşebaşında yok oluşlarım...Sorarsın bir köşebaşında dökülen yapraklara düşürdüğü yağmur damlalarının hesabını, Kendini uçurumun kenarından dönerken bulursun en derin kabuslarında, Işığın gözlerini kör ettiğini fark edersin beklide aydınlığı ararken çaresizce, Düşlerinin kırıntılarını toplarsın geceden kalma rüyalarında anlamsız bir baş dönmesiyle… Karanlığa hapsolmuş küçük çocuğun hikayelerini fısıldarsın rüzgarlı hayallerine soğuk uykunda… Teslim ettiğin korkularının gözlerini kör edercesine parlayışını izlersin ayın sönmüş ışığında, Alevlerin derin yakalayışların hissedersin bedenini herdefasında kaçmaya çalışırken berrak suların olduğu cennetlere.. Gölgelerinin eteğine tutunup kinin damarlarından akışını izlersin yol alırken çaresizliğe… Okşarsın ellerini sensizliğin gizli köşesinde sana gülümseyen yoldaşının… Sağır eder kulağını rüzgarın dağları nefretle delişi sessiz çığlıklarıyla … Sorularına yeni çözümler ararsın,halbuki hepsi çözülmeyi unutulmuş yarım asırlık sorulardı beyninde yatan.. Değişmez hiç biri,sadece yaşadıkların değişir,sorular hep aynıdır,hisler hep aynıdır… Cevabını kaçırdığın soruların gizli yanıtlarını arama yolundaki eriyişlerini seyredersin boşluğa bakan anlamsız gözlerinle… Arayışlarının ülkesi seni bekler açar kollarını büyüleyici sahte bir sevdayla… Yazdığın hikayelerdeki cansız kahramaları oynarsın kendi senaryonda…. Ve sorularını temsilen seçilen krallığın tahtına aday oluşunla yok edersin kendini yağan yağmurlarda…. Cesaretini unuttuğun hayallerine dalarsın köşebaşında,ve kendi kendini yok edersin..kendi kendini yaratmış olduğun gibi.. Kelebeklerin 1 günlük ömründe gülümseyerek özgürlüklerine koşmasını düşünürsün kendini yol kenarına bırakarak umutsuz yüreğinle… |