sokulurken yıllar zamandan öte, uzanır boşluğa
değişir zamanla geçtiğin beyhude mevsimlerin
dökülür yaprak yaprak bir son bahar akşamında
gelir aklıma seçtiğim divane aşk, içim hep aşina
ben hiç onlar gibi olmazdım, koca bir yangındım
mesele hep yine aynıydı aslında son zamanlar
ilk görüşler ilk tutuşlar gibi aşıktım.


´¯`•.¸¸.♡.¸¸.•*´¯`


ateş olsan yanmazdı beden, ki hiç söndürmezdim
adı maviydi özgürlüğün tanrı bilir hiç gitmezdim
gelirdi dertler, çekip giderdi sol yanımdan
gün olsun çekmedim bayrağı bir isyan ateşinde
geçen her saatte geriye doğru sevdim ben seni
durdu zaman, kuruldu cümleler deste deste aşka
ben hep aynıydım, rüzgar olsan da yanındaydım
ses hep yine aynıydı aslında son zamanlar
ilk adımlar, ilk yolculuklar gibi aşıktım.


´¯`•.¸¸.♡.¸¸.•*´¯`


kıyameti soruyorlar bazen, seni anlatıyorum
yokluğunda yıkılacak dünyaları yazıyorum onlara
gidersen eğer bir gün, yalnız olamazsın bilesin
bensiz asla giremezsin o kara toprağa
ölümü düşünme ben her gün yeniden geliyorum
mazlum bir kuşum pencerende, acıkmıştım
yıl hep yine aynıydı, kara kıştı son zamanlar
ilk doğumlar, ilk ağlamalar gibi aşıktım.


´¯`•.¸¸.♡.¸¸.•*´¯`


çığ düşer kapanır dağların çiçekli etekleri
zordu kaygan yüksek virajların üstesinden gelmek
ne yollar gördüm ben, gitti mi dönülmezdi geri
hep bir bahane değilmiydi şu taşlı yollar
güzel olan gitti dediğinde, sevmek değilmiymi?
ben defalarca, o güzel gözlerinde yüzmedim mi?
hastayım şimdi, ağrıyor sensizliğinde içim
oysa ben bu sözleri, bir anda görmediğim gözleri
bir anlık yokluğunda yazmıştım
mesele hep yine aynıydı aslında son zamanlar
ilk görüşler ilk tutuşlar gibi aşıktım.


…

İLK TUTUŞLAR GİBİ – Mawish Şiirleri – Mert Zafer Cansever