su da yakartüm sırrı ve sırıyla düştü ışığın parlattığı gözyaşım bir yıldız kaydı göğün yanağından gecenin siyahına damladı yıpranmış maskelerden birini seçip hazırlık yapmalı güne biraz da yastığa damlatarak dişleyerek yumruklarını duyulmasın diye hıçkırdığın bir gel git gibi bir küfrederek bir acıyarak kah kendine kah... suçu var mıydı badem ağacının vakitsiz geldi diye bahar güldü diye pırıl pırıl güneş erkenden açılıverdi sırrını güne serdi diye çağlayanlardan düşerken acır mı suyun canı en azından çağlayacağın zamana dek çağlamadan akmayı öğrenmeli belki de sessiz sakin acelesiz badem ağacına da öğretmeli gül dalına da kim demiş su söndürür ateşi ve kim demişti "su da yanar" diye hayır su da yanmıyor su bile yakıyor bazen yaksın be gözüm yanacak bir şey kalmayana dek yakarız gülüşlerimizi de sevinçlerimizi de aşklarda sevinç yok hasrette vuslat güneşin ele vereceği bir şey kalmayıncaya dek yaksın her şeyi |
Her zamanki gibi yine çok duygulu bir şiir okuttunuz... Tebrik ederim…
......................................... Saygı ve selamlar..