gizlice taşınmış
rüzgârın her kıskacında
kahverengi gözleri Bir şekilde hatırlatır hazan Yalnızlığın bir yamacında Nedense hep akşamüzerleri Fincana kıvrılıp kimi zaman Çoğunda çaya saklanırmış Beklermiş meğer acısında Yok, aslında durduk yere tozan Sarılmasa elimin hasret közleri Bazen dalından sıyrılmış Kuruyan yapraklar usulca Ezberlettir ayrılık sözleri Şimdi ne yazan var ne kızan Sessice çatan demek ki kaşıymış Bakışlar soğuk demir kancasında Bildiğin loş lamba hüzünleri Çıkılmaz bir sokak inadıymış Boş verirmiş pervaneliğimin sancısına Belki de vefasızlığa alışmış Kahveye boyanmış mısralarda Ne çok severdik oysa güzleri Kim bilir neye kızıp uzaklaşmış Ağrısı yine de bizim nasırlarda Duydum eylülde gizlice taşınmış |