Kara Kaplı KitapKara Kaplı Kitap bir zamanlar ne çok tanrısı vardı insanların öteki tanrılar hep saygılıydı ona karşı o ki tanrıların tanrısı cömertti sevecendi merhametliydi babasının malı gibi dağıttı dünyayı insanlara alın sizlere koca bir dünya benden hepinize meccane malınız mülkünüz olsun bölüşün aranızda kardeşçe ne hak yiyin ne de hakkınızı yedirin ona buna canı nefsi olan ademoğulları/ademkızları üşüştüler dünyanın başına paylaştılar bölüştüler başlangıçta kardeşçe ekin tarlaları bağlar bahçeler çiftçiye verildi denizlere açıldı balıkçılar madenciler daldı yerin böğrüne avcılar pusatlıydı çıktılar geyik avına eller işledi harıl harıl ter karıştı toprağa saygı vardı emeğe çalıştıkça üretim arttı doldu ambarlar doldu silolar tıka basa üzüm dalındaki gibi durmadı tabi döndü şaraba servis edildi peymane elden ele olan biteni gören hükümdar hemen harekete geçti ince hesaplar yaparak ne varsa tebamın elinde ambarında bundan böyle üçte biri benimdir mademki erk bendedir aslan payı da benim hakkımdır kimse hiç kimse itiraz edemedi buna hükümdar el koymuştu halkın emeğine hakkına artık beli kırılmıştı adaletin alan çalan talan eden edene hak edenle hak yiyen anlaşamıyordu tanrıların tanrısı ise sadece seyrediyordu yoksa yoksa gücümü yetmiyordu erk sahibine günlerden bir gün ırak diyarların birinden geldi bir bilge gördü ki dünya talan ediliyor hak hukuk kalmamış düzen bozulmuş gücü yeten güçsüzü habire ezmekte sömürmekte sordu cümleâleme sizler varken esas sorumlu nerede görüyorum görüyorum emekten ekmekten çalanı bu böyle gitmez sizlere acil demokrasi lazım dirlik düzen için ne gerekse hepsini ama hepsini yazdım bu kara kaplı kitaba dedi ve gitti o gün bugündür kara kaplı kitap iyice karardı Şükrü BEŞİKTAŞ |
Kalemini yüreğini
En çokta kalp gözünü
Kutluyorum
Saygılarımla..