TEBESSÜM
Tabakta zeytinim peynirim bir dilim ekmek yumurtam da çift sarılı
Gelelim bana bende aynı işte bir kırık kalp özleminle sarılı Hayatın vurduğu kroşeler klişelerim oldu hep Hiç bilindik darbelerim olmadı benim hayat boyu Doldurdu daima başımı yaran ummadığım taşlar Ama incitmedi hiç biri senin beni bırakıp gitmen kadar Intro Hayata gözümü yummadan göz yumduğum şeyler de oldu devamlı Söylemekte sakınca görmüyorum bunları sana Verdiğim tavizlerle doldu taştı döküldü yerlere birer birer Şimdi de şimdi de seni aldılar benden sorgu sual etmeden Elinde ne kaldı diye sorarsan eğer Bir çift eldiven var elimi sıcak tutan birazcık da endişe var beni hep korkutan NAKARAT: Çok kıskandım yıllarca seni ben Rüzgar bile olsa saçını elleyen Bıraktın gittin tek söz etmeden Varlığın çok güzel yokluğun keder Beraber sinemaya giderdik hatırlar mısın bilmem ben hiç unutmadım Hâlâ hâlâ senin gözyaşlarına ev sahipliği yapıyor o dertli koltuklar Arada yolum düşüyor uğruyorum bana çok platonik bakıyorlar Seni arıyor gözleri gişelerin bense yalnızlığımla selam veriyorum onlara Uzayıp gidiyor matemim boylu boyunca uykusu gelmiş gibi Uyuyan o değilde galiba uyutan sendin benim hayallerimi Oysa ne güzel anlatmıştım derdimi sana kusursuz bir Türkçeyle Sense geri çevirmiştin beni sadece sadece bir küçük tümceyle Çok şey istememiştim ki ben aslında bir temiz sevgi yeterdi bana Hatta üstü bile sana kalırdı bahşiş verirdim kalanını da Şimdi şimdi ne zaman bir mezar görsem yol üstünde Sensizligimi alıp oraya gömesim geliyor kimse görmesin diye NAKARAT:Çok kıskandım yıllarca seni ben Rüzgar bile olsa saçını elleyen Bıraktın gittin tek söz etmeden Varlığın çok güzel yokluğun keder |