kıyamet mi kopardı?Kurşun batırılmış telvelerde şekilleniyordu kaderimiz Tek saniyesine bile hükmedemediğimiz zamana rağmen Nedense hep çizemediğimiz sınırlara sahip çıkıyorduk; Binemediğimiz atlara, Serinliğine hasret kaldığımız dağlara, Gelecek sandığımız umutlara… Dört mevsimi aynı anda yaşama arzumuz da cabasıydı Sanki ayrı ayrı tam yaşayıp da özümsemişiz gibi. Bir merkez etrafında dönen cisimlere benziyorduk Gittikçe uzaklaşırken, tutunduğumuzu sanıyorduk. Bir taraftan da kanıyorduk, Utanıyorduk… ve de inanıyorduk! İnanmak güzeldi aslında Tok tutmasa da dik tutuyordu. Sahi söyler misin? Kan parası mıydı aşkımıza verdiğin o gülümseme O dokunuş!... Kirpik bulutlarının arkasına saklanan O kaçamak bakış… Gelmelere kapalı gidişine miydi iç çekişin? Zaman senin anaforunda burgulanırken Katline vacip hükmünü icra ediyordu gidişin Goncanın üstüne kar yağıyordu, Kelebek ıslanıyordu yağmurda Ayaz, zemheri gelmeden ısırıyordu yüzleri Bir kurşun sürülüyordu gözlerinin namlusuna Kör mü kör, serseri mi serseri…. Tamam; gitmesine gidiyordun da Hiç aklında var mıydı dönmek geri? Korlanmış demiri tutmak gibiydi bu karar Dumanlar çıkarken, gülümsemenin neresi iyiydi? Göz pınarlarını kurutmanın, Boğaza oturan yumruğu yutmanın, Unutamayacağımızı bildiğimiz her şeyi, Güya unutacağımızı sanmanın neresi iyiydi? Oysa bir nefeslik susabilmede Ne hikmetler vardı… Sen gidiyorum demeseydin, Ben gitme diyebilseydim Kıyamet mi kopardı? 01-02-2016 /Ankara Bilal BÜTÜN |
Kaleminiz hep yazsın.
Saygı ve selamlar.