Sana giden trende kaç zaman geçti bilmem
Sınır kapına geldim,pasaport soruyorsun.
İnan ki senden gayrı hiç kimseye eğilmem
Sevdana tutsağım ya,yordukça yoruyorsun..

Güneş buluttan çıksın,ışığını ver artık
Al ömrümü yoluna halı gibi ser artık
Yüreğimde bir gül var,uzat elin der artık
Söyle bana neden hep uzakta duruyorsun

Anlaşılan odur ki,niyetin naz etmektir
Aldığın çokçaları verirken az etmektir
Çala çala gönlümü inleyen saz etmektir
Ayar düğmesi sende kurdukça kuruyorsun…

Hata mı ettim söyle,seni Mecnun’ca sevip
Dimdik duran başımı önünde yere eğip
Cefa çekmek sevdanın bir gereğidir deyip
Sen çekiç ben örs gibi vurdukça vuruyorsun…

Feryadımı eş tuttum elimdeki şu neyle
Dinle iniltimi de acıyıp insaf eyle
Gözlerini yumarak,el yordamıyla söyle
Kendi yüreğindeki beni mi arıyorsun ?