HÜKÜM SAHİBİNE DİLEKÇE
Ben senin mapushanene düşeliden beri
Özgürlüğe tutsaklığı tercih eylemişim Hangi savcı hüküm kesip, Hangi hakim af getirebilir ki. Tan atımlarına galebe çalmış Nemli karanlıklar Mazgal ışıksızlığı güneşimi boğmuş Kumruları çınar dallarında değil Hayal frekanslarında dinlemişim Ne gel-gitler yaşamışım zaman eğrisinde Ne acıları tercih etmişim Dost gülüşlerine..., Bir bilsen can-bir bilsen Şaşardın! Kürsüdeki kalemini kırmadan Ben kırmışım. Eyvallahsız yaşamak adına... Ayaklarımdaki prangayla değil Yüreğimdeki kelepçelerle girmişim Boyun bükmüş, Diz vurmuşum huzurunda... O teslimiyeti bir görseydin can Şaşardın! Zaman saat sarkacında durmuş. Mesafeler ikiye bölünüp Yakın senden yana Uzak benden tarafa düşmüş. Dudaklarından çıkacak hükmü duymak için Susturmuşum kainatı. İsrafil suru beklenir gibi Uzadıkça uzamış sükut. O sessizliği bir bilsen can Şaşardın! Ve sonra; Kesmeyen bir bıçakla kestim bileklerimi Kan tuttu gidemedim senden uzağa Madem ki hüküm sahibi sendin Asıverseydin boynuma fermanımı Münadiler bağırsaydı suçumu sokaklarda Âmâ gözlerde aratmasaydın suretini Mil çekip el yordamına mahkum etmeseydin Hadi can! Kopart varla olan bağlarımı Yokluk anaforunda Çekileyim derinlere Sur üfleninceye kadar dolaşayım Seninle sensizlikte. 30-01-2018 / Ankara |