SEHER YELİ...Al beni de seher yeli al götür buralardan Gönlüm yangın yeri oldu, beni benden aldılar Oluk oluk kan akıyor sinemde yaralardan Bu da bir kul demediler kederlere saldılar Hangi zalim sebep oldu içimdeki sızıya Sorma sakın söyleyemem derdimin esasını Kalem küskün elim titrer dökülemez yazıya İçimde öldürdüğümün tutmaktayım yasını Mutluluk artık uzakta, kahırlardan yoruldum Dondu yüzümde gülmeler, kasvetler içindeyim Acıların türlüsüyle gece gündüz yoğruldum Dünkü günüme bakınca tanınmaz biçimdeyim İster bir yar kenarından at aşağı bu canı Nasıl bilirsen öyle yap ömrüm emanet sana Cehenneme çevirdiler yaşadığım her anı Umudumu tükettiler gayri yaşam zor bana İster dağların başında kayalara çal beni Ruhum zaten paramparça, beden de paralansın Çıkar göğün yükseğine baş aşağı sal beni Derdim başımdan aşkındı, dahası sıralansın İstersen bahar gününde sel önüne at gitsin Azgın sularla çağlayıp yok olayım deryada Hiç olmadı zemheride buzullara kat gitsin Hançerem donsun da sesim dönüşmesin feryada Al beni de seher yeli al götür uzaklara Dünyayı dolaştırıpda, döndürme hiç buraya Perişan gönlüm düşmesin yeniden tuzaklara Bir el vuracak kalmadı, sinemdeki yaraya 11.02.2016 |
Hep Senin Yüzünden Oldu
Şair ve Yazar Yavuz Bülent Bakiler’in yurdun çeşitli yörelerinde verdiği konferanslar, radyo ve TV larda yaptığı konuşmalar neticesinde sesi kısılır. Ses telleri arızalanır, öyle ki, bir ara, hiç ses çıkaramayacak durumlara düçar olur. Ameliyat olur,arıza giderilir.
Kısa sürede konuşması da düzelir. Ancak, bu arada, fazla konuşmasından dolayı yüzünün sağ tara- fında bir de kısmî felç oluşmuştur. Bunu gidermek için, ayrı bir tıbbî müdahaleye muhtaçtır. Bir yakıniyle birlikte, bindikleri araba ile hastahaneye giderlerken çep telefonu çalar. Arayan, arkadaşla- rıdan Şair Nurettin Uytun’dur hal hatır sorup, Bakilerin sağlık durumunu öğrenmek istemektedir.Yavuz Bülent Bey durumu izah eder ve hemen Nurettin Uytun’a hitaben: Nurettin Bey, Hocam hep senin yüzünden oldu. ‘ Hep sağdan konuş, sağ konuş, sağdan konuş’ deyip durdun. Ben de sağdan konuşa konuşa bu hale geldim, diyerek nükteyi patlatır.
Nurettin Uytun ise: Sayın Bakiler, bu deyişiniz bana, Merhum Alparslan Türkrş ile Merhum Serdengeçti Osman Yüksel arasında geçen bir diyaloğu hatırlatmaktadır. Müsaadenizle anlatayım, der ve şöyle anlatır: Alpaslan Türkeş hastahanede yatmakta olan titreme hastası (parkinson) Serdengeçti’yi zıyaret eder. Hal hatır sorup sağlık temennisinde bulunur. Hastalık sebebini öğrenmek isteyince
Serdengeçti aniden ‘Sizin yüzünüzden oldu!’ der. ‘Türkeş, ‘Bir kabahatımız mı oldu Sayın Yüksel’ der, Serdengeçti hemen nükteyi patlatır ve Daha nolsun Albayım : ‘Ey Türk, titre ve kendine gel !’ dediniz, ben de titremeye başladım. Ama, bi türlü kendime gelemiyorum!’ cevabını verir.
Bunu dinleyen Şair Yavuz Bülent Bakiler, ikinci nüktesini patlatır ve: Aynı soydanmışız, der.
Derleyen:
Erenköy/İSTANBUL: 02.04.2014 Mustafa Alper Tunga Uytun
.............................. Saygı ve Selamlar...