GÜLMEKTEN VAZ GEÇME HİÇBoydan fidan gibisin, zarafet öbür yanda Sabah güneşi gibi ışıldıyorsun tan*da Bakınca gözlerimi alamıyorum senden En alımlı yolcusun iki kapılı handa (*) Nedir diye bakmadan ziyadene, azına Tutku ile bağlandım endamına, nazına İrem bağında gibi mutluluklar yaşadım Başımı yaslayınca yastık yapıp dizine Durduğun yer ruhumun özlenen sılasıdır Yokluğunda hasretin başımın belasıdır Yanımda iken canım gam, tasayı tanımaz Tebessümün derdime ilaçtan fazlasıdır Dünyalar benim olur halim sorduğun zaman O narin kollarınla beni sardığın zaman Salınarak gezmenin, seyrine doyum olmaz Saçlarını savurup yele verdiğin zaman Gözünün karasında ruhum tutuklu kaldı Gamzendeki goncalar aklımı baştan aldı Gülmekten vazgeçme hiç sen güldüğün her zaman Gönlümdeki bahçeler bülbül sesiyle doldu Elimi tuttuğunda esriyip coşuyorum Doyumsuz hayallerin ardına düşüyorum Uzağa gittiğinde hayatım bir keşmekeş Zemheride yanıyor yaz günü üşüyorum Hüsnünü anlatmaya kifayetsiz heceler Emsalini arasam az geliyor eceler Ayın on dördü gibi ışıldarsın gözümde Seninle aydınlanır en karanlık geceler 29.07.2024 (*) İki kapılı bir handa Gidiyorum gündüz gece Aşık VEYSEL ŞATIROĞLU |
Dün merhaba dedim, yine merhaba
Güzeldi dizeler
Biz de okuduk ve kutladık yürekten, yalansız ve riyasız
Gönlün abat olsun, huzurla dolsun, tüm şiirlerin benzersiz ve ŞAH ESER olsun
Şiirle kal, dostça kal ve de hoşça kal