Günahın Yüzsüz Çocuklarıgecenin haylaz kızı hüzün rüzgarın okşadığı gibi yaprakları dokundu gözlerine bendini aşan sular çağladı bir mehtap bir de kaymasından umudu kestiği yıldızla paylaştı sırrını alaylı gülen yılların sesini duydu gençliği, hayaletlerin oynaştığı kabristana göz kırpıyordu yüzü ellerinin arasında elleri yüzünün karasında "vayy" dedi ağladı... omuzlarında kıran kırana savaşın ganimetleri sırtında kambur odun yüküyle yorgun ucu ateşte ucu zehirli hançer ne yana dönse kan/sızdı düşmanın bile uyuduğu zamanlarda dirildi nedametin ölü kuşları kanatlarında kıyamet korkusu kanatlarında ateş kokusu uçtuğu gökyüzünde fırtına öncesi sessizliğin nefes alışı, veremeyişi sağanak tövbelerde ıslanan bahçe çürüyen meyveler bu kaçıncı dönüş bu kaçıncı gidiş "sayy" dedi ağladı... acizliğin sahnesinde oynandı insanlık oyunu dudaklarını araladı duanın perdesi gömüldü iblisin gururu, meleklerin alkışlarında ayaklarının altında nefsi yüreğinin zincirlerini söküp iman ateşiyle eritti demiri "hayy" dedi ağladı "hayy" dedi güldü gamzelerine saklanmış günahın yüzsüz çocukları ne vakit gülecek olsa "burdayım" diyordu ö-l-e-n-e kadar frezya |
Sevgi ve hürmetlerimle...