Yalnızlık düşünsün. . .Utanmadan yürüyorum , bir bir yok ettiğin düşlerimin üzerinden. Korkmuyorum da artık biliyor musun, var edemediğim hayatımdan yok etmekten seni. Düşünmediğini düşünmeyi de umursamıyorum, gönlümün yoklamasın da hep yok yazıyorum artık seni... Kalışların her gün canımı acıtmasın daha fazla, bence sen bir an evvel gitmelisin. Şimdi kimsesizlik düşünsün. ! İğne deliğinden geçirdim kırgınlıklarımı , üfledim diz kapaklarımdan omuzlarıma kadar yaralarımın üzerini. Yumdum gözlerimi, yoldum tek tek yanaklarına dokunan kirpiklerimi, birbirine kenetledim üşüyen ellerimi. Sensiz de keşfettikce gövdemi ısıtabileceğimi, kendimi sorguladım. Anladım ki, boşunaymış sensiz olamam diye kendimi kandırıp, inandırışlarım... Şimdi sensizlik düşünsün. ! Hiç avuçlarınla tanışmayan saçlarımı uzattım, sakalıma denk, ve biliyormusun dindi yüreğimde ki canımı yakan ahenk. gururumu da kaldırdım düştüğü yerden, gelecek hiç bir haberi de beklemiyorum, ne senden, ne kendimden... Gölgemle barıştım gökkuşağının altında, tek bir adımı dahi atmam artık, çıkmaz sokağının ıslak kaldırımında . Şimdi vazgeçmeler düşünsün. ! Çar çabuk geçmesin diye saymayı da bıraktım artık, üzerime yıktığın hayallerimi... Çoktan vazgeçtim kendimden. Yani senden.! Bir tutam toprak serp, benden kalan ne varsa elinde avucunda. Şimdi yalnızlık düşünsün! |