5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1117
Okunma
17 AĞUSTOS 1999 Depreminde
Ölen binlere
Bu nasıl felaket, bu nice acı
Acep nedir Ya Rab bunun ilacı
Ne yolcumuz kaldı, ne sağdır hancı
Bir alarm vurdu ateşe yandık,
Gecenin üçünde ölüm kuşandık
Kurulmayan pazarları bölüştük
Kazılmayan mezarları bölüştük
Ağlayacak göz yok gelinlik kıza
Tozlu yollar ağıt yaksın bahtsıza
Bir alarm vurdu nafile kandık
Gecenin üçünde ölüm kuşandık
İnce bir yerinden koparken zaman
Ateş gök yüzünde,yer yüzü duman
Suyun yüzü, yerin gözü açıldı
Namahrem geçmişim yere saçıldı
Bir alarm vurdu sona uyandık
Gecenin üçünde ölüm kuşandık
Yalova’da hazan, Gölcük’te kış var
Sakarya’da ertelenmiş savaş var
Akyazı’da yarım kalan bir düş var
Bir ürkek kuş gibi dolanır sağlar
Kervanıma geçit vermiyor dağlar
Yalan mı söylüyor bana bu çağlar
Bir alarm vurdu sona uyandık
Gecenin üçünde ölüm kuşandık
Bahane demirde, taşta bahane
Rüyada bahane, düşte bahane
Ayakta bahane, başta bahane
Bahaneler saramaz bu yarayı
Kim silecek alnımdaki karayı
Bir alarm vurdu göğe taşındık
Gecenin üçünde ölüm kuşandık
Güneşe küs, aya kırgın mı dedik
Seni denizlere dargın mı dedik
Ey yeryüzü !.. Sana yorgun mu dedik
Huysuz taylar gibi sıçradın, durdun
Ölüm saatini geceye kurdun
Bir alarm vurdu kana uyandık
Gecenin üçünde ölüm kuşandık
Hayrettin YAZICI