EY TÜRK
EY TÜRK
Sen, demirden dağların, bağrını yara yara, Vurulmazdı bileğin, çelik prangalara Yıldırımlar elinde, bir alevden kırbaçtı, Güneş senin başında, parıldayan bir taçtı. Karanlığın yüzüne, ışık olup saçardın, Bütün mazlum halklara, kucağını açardın, Kılıcının ucundan, adaletti damlayan, Hakkaniyet içinde, sen idin tamamlayan, Burçlarda Ulubatlı, düşte düşmezdin yere, Âşıktın ebediyen, bayraklı gölgelere, Kurtuluş hilaldeydi, ümidini eğlerdin Kardinal külahına, sarığımı yeğlerdin, Sana al olmak düşer, kan verdiğin bayrağa, Gülşene girer gibi, giriyorsun toprağa, Ay bile sevdalanıp, kanında yıkanırdı, Gören iki aşığı, kucaklaşmış sanırdı, Şehit olmak aşkıyla, önden giden mücahit Vatan namus olunca, Çanakkaleler şahit, Hınca hınç saldırırken, yedi düvel vahşice, İmanım karşısında, alamadı netice Soyum sopum asildir, ben bir Türküm özbeöz, Diyorum ki sizlere, söylenecek son bir söz Dünya atıma hara, kargım göklere direk, Otağımı kuracak, bana bir cihan gerek. 27.01.2016 Mehmet TOZLU |