ON DÖRT ŞUBAT
Şubat’ları hiç sevmem
Sensiz geçirdiğim zamanlarda üşüdüğüm gibi Şubat ayları hep üşütür beni küfesi yanık hüzünler düşer şubatın on dördüne öldüğüm günümü hatırlatır ses/n/siz çığlıklarım yine yaklaşmakta ölüm günüm buz kesmiş mermerlere okunacak dualar ruhuma şadlıklar dilenecek oysa batından çıktığım gibi Şubat sonrasına bıraktığım yürekler dolusu sevgiyi bir yanı yamalı mutluluk en çokta hüzünler sana emanet ruhum tenimden soyunduğu gün gibi sevmiştim seni şimdi cenaze namazım kılınır ne fatiha oku ne de duana muhtacım çünkü ne zaman sevdiğimi söylesem ben de seni seviyorum dediğini duymadım hiç bir tek budur şikayetim ruhumu sende bırakarak gidiyorum şimdi tenimden ayrılmakta kemiklerim sensizliğe sızım sızım sızlarken iliklerim on dört Şubat’ta neyin nesi olur da yolun düşer birgün gelirsen mezarıma iki kulhu bir elham yerine sadece seni seviyorum de bir kez olsun ruhum şad olsun bari Efkan ÖTGÜN |