VAR İMİŞ
Hâkkın huzuruna, varmadan önce
Karınca’dan örnek, almak var imiş İz bırakmak gerek,Dünya’da bence Bu vatan uğruna, ölmek var imiş Günahı, sevabı, sen de tatmıştın İnsanlık hayrına, adım atmıştın Ervah-ı ezelde, yemin etmiştin Söz de; ikrarında, kalmak var imiş Sevdası uğruna, dağları delip Usta erenlerden, icazet alıp Nefsi; eze eze, bir Yunus olup Harabatta Rabbi, bulmak var imiş Zora düşenlerin, kavim, gardaşın Yetime, öksüze, verirken aşın Şevkâtle yaklaşıp, okşarken başın Gözdeki yaşları, silmek var imiş Mizanın da var mı, yeterli nisap Kadife olmalı, insanda asap Yaptıkların için, verirken hesap O günden bu günü, bilmek var imiş Allâh sevdasını, özde duyarak İlmin ışığını, alıp, yayarak Mevlana’ca, aşk urbası giyerek Huzur, sevgi ile, dolmak var imiş Unutma sakın ha, sözle, andını Asi olup, yıkmayasın, bendini Her kul ile eşit, görüp kendini Lüzumsuz’um kibri, silmek var imiş Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ ETEK YAZILARI ERVAHI EZEL: Yaratılışta beklenilen yer İKRAR: Saklamadan doğruca söyleme, kabul, onay, tasdik İCAZET: İzin HARABAT: Virane, yıkık dökük yerler ŞEVKÂT: Acıyarak, koruyarak sevme MİZAN: Tartı, ölçü, terazi, durum NİSAP: Yeterli sayı ASAP: Sinir URBA: Giysi, elbise KİBİR: Gururlanma,böbürlenme,kendini büyük görme |