YETER
YETER
Farzet Kızıldenizin içinde kaynayan volkanım salla bileylenmiş usturayı kes şah damarımı rotanı aşka çevir “hazin bir elvedayla” acıtma canımı yeter artık ben hoşnut muyum içimde fokurdayan lavlardan düşün ki yüreğime sızan eriyiklerle yakıyorum sigaramı sana dair düşlerim gibi nefes nefes çekiyorum içime çektiğin acıları avuçlarımda taşıyarak korları öyle derin ki ruhumda çözümlemesi imkansız nidaların rahvan zelzeleler yaratır gidişin üşütür mermer musallada bedenimi yeter artık bu eylül vakti hüznünle çatlayan tenime ruhuma giydirme sensizlik gömleğini hangi kader yazgısı nerede doğdun hangi mahalden geldin umurumda değil bana sen yeter bildiğin gibi ben sana kalu beladan beri yanmaktayım yangınlar içinde geçti çocukluğum bu yüzden avazım çıktığınca susmaktayım şimdi beslenir ruhum acılarla Tanrım ona gelecek acılar kapılsın fırtınalara kırılsın ibresi pusulanın düşecekse acı seyir defterine unutma üslenirim bütün kederlerini ben hep buradayım kalu beladan beri zaten hep yanmaktayım. Efkan ÖTGÜN |