AŞK ÖZGÜR ARTIK
AŞK ÖZGÜR ARTIK
Ey sevgili Ne kadar mutluyuz düşündün mü hiç Canda can çekişmekte aşk Tahmini tasavvursuz ayrılıkların Suçlusu Sen ve ben Çırpınır durur göğüs kafesimizde yüreklerimiz İçi boşaltılmış bir duba gibi bedenlerimiz Medcezirlerin beşiğinde Ninnilerle Masallarla avunuruz Nafile sevgili Nafile sarsıntılarla yaşama tutunuşumuz Hicrana kurbanlar vermekte Zulme boyun eğmektedir insanlığımız Yavaş yavaş tükenmektedir umutlarımız Ey gözünde nefreti büyüten yüreklerimiz Hangi kin alır sevginin yerini Hangi umudun yerini umutsuzluk Gözlerimiz kör Kulaklarımız sağır Yorgun düşmedi mi nefrete attığınız kulaçlarınız Oysa gökyüzünden biri size bağırır Avazı çıktığınca Boğazı yırtılarak Henüz ay’madınız mı Bıkmadınız mı bu vahşetten Ey sureti insan görünümündeki caniler Bilinmektedir beyninizden geçenler Bir anne hıçkırarak yutmakta kara dikenleri Ve çıkartmaya çalışmaktadır Dudağını kanatarak umuda maviyi Ey dindar bildiğimiz insanlar Bilmez misiniz kainatın nasıl yaratıldığını Tövbelere ne güzel kapılar açıldığını Aşka giden yol uzun ve sarp Siz zirveye ulaştığınızda Dönüp te köhnemiş dünyaya bir bakın Yaşanırkan onca zulüm Yazık size Cennet diye yarattığım bu kainatta Duyarsızca sessiz kaldınız Ey savaş çığırtkanlığı yapanlar Ey birinin ölümünü mübah Diğerinin ölümünü günah sayanlar Duydunuz mu hiç bir bebeğin iniltisini Bir annenin yüreğindeki acıyı Dalga dalga depremlerle dövüldüğünü Yutkunarak içine defnettiği sessizliği Ey “bana dokunmayan yılan” Tuzum kuru ollsa bile içime akıt zehrini Ey kulaklarımda uğuldayan rüzgar Ey zemheri ayazları Yok olup gitmekte insanlık Sevginin yerini nefretler almakta Varın siz de dualar edin Lal olsun dilim Susarsam bir bebek ölümüne Bir annenin sessiz çığlıklarına Yalvarırım düşsün sesime jilet yarası gibi Haykıracağım son nefesime kadar Kılacağım sesimde özgür Sevgiyi ve aşkı özgür artık Efkan ÖTGÜN |