Umut yolcularıPaslı ...demir kapıların eğrelti duruşları hüznü hatırlatıp duruyordu... demir kapı ardında kümelenip... ateşe hücum etmiş pervaneler gibi yanıp kül olmayı istiyorlardı..... Kem gözlü bakışlar, kana bulanmış kundaklar...hayallerinde takılı kalmış savaşçı annelerin..... Onca kalleşliğin yaşandığı vahşet ve sürüp giden savaşlar...sürekli acıtıyordu yüreklerini Anlamsızdı kalmaları.... Bir Gece hedeflerine doğru hazırlandı yolcular... Vakit geç olmadan çoluk çocuk Yüklendi sırtlarına elzem olanlar... Han, hamam, köy, toprak ardına bakmadan.. Çapraz ateşler arasından aç susuz kaçıyorlardı özgürlüğe Tel örgülü dar geçitlerden kaçışları Tutsaklığın pençesinden kurtarıp Kanatırken bedenlerini Genişletiyordu ruhlarını .. Acılar kayıplar yangınlar Ayırmıştı eti kemiğinden Depresif olanların dokundu Tetiğe parmakları.... Bastı bacak çağırtkanlar... Pençeli avcılara duyurdu.. çığlıkları... Akbabalara yem olmadan Soluklarını Yuttular... Bitap düştü Hancılar.. Çözüldü dizlerinin bağları Dediler.. Aşarız biz bu Dağları... Yansıyan su seraplarını içtiler .... Kurudu damakları... Özgürlüğe tekrar doğurdu onları eski toprakları Bıçak gibi kesti sınır hatları... Mültecilerin göbek bağlarını... |
Yüreğinize sağlık. Ne yazıkki bir türlü çözüm olunmuyor veya bulamıyorlar..Sevgi ve saygımla.