HANIM AĞA
HANIM AĞA
Merhaba hanım ağa, ben Halo siye düşler diyarından yaziyem her ne geder kelimelerin suçu yoh desen de biliyem bu eşkda benim kabahatli olduğumu keşkem diyem keşkem okusaydım sebahattin ali’nin “kürk mantolu madonna’sını” belkim tanırdım tuvalde akseden iresmin sen olduğunu oysanki saatlercen durmuştum ögünde hemi de baygın baygın iç geçirerek bir ara seni görünce heyalde olsa ehtimal verememişem sen olduğiya hanım ağa affet beni soğuk gış gecelerinde gezinerken berlin sokaklarını gar beyazı bir ölümün tüşmüşdü ayak izleri içimden geçerken tırpanını bileylemiş zemheri kesip yok etmişti havran da zeytin bahçalarını alıp ta götürmüşti içimnen senli bir düşü hanım ağa sen bilmisen ki uzakta yokluğun bitiriy beni alplerin çığı düşiy üstüme nefes nefese soluklaniyem şindi seni yemin ediyem ki heç unutmiyem seni ahan da şindi üç vakite gadar geliyem belkem görüşürük angaranın daş galdırımlı sokaklarında belkem yüksel’de bir çay içerik ben unutmuşam sen de unut esgi gırgınlıkları siye söz veriyem hanım ağa acır da affedersen meni ya trene atlar birlikte gederik ya da yanındaki gızın kim olduğunu heç sormam bilen sana mutluklar diler ilk trenle yolcu ederem seni hoşça gal hanım ağa Efkan ÖTGÜN |