Gündelikçi garip bir hikaye benimkisiAlacası kan kokan çok şafaklar gördü gözlerim Zaman’ı hiç olan,hiç bitmeyecek’miş gibi devam eden Boş giden vakitlerin acısına an be an sırdaş olan Boş odalardaki sessizğe şahitlik etti Gördüklerimi yazdığım hikayeleri anlattı bana Hane yıldızlar sarar bazan göğün mavisine güzellikleri Bazan ay süsler ılık akşamları Rüzgarın toza kirlenmeden estiği tatlı anlarda Ruh okşayan hatıraları anar insan Hiç Böyle bir hikayem olmadı anlatacak Oysa benim hikayem hep bir adım geriden başlar Bir tarafı eksik Konusu hüsran Hep yarım Olumsuzlukları ma’bed edilmiş Hüzünlü bir son Parçalara bölünür yazacağım hikayeler Bir kısmı orta bir kısmı kötü Ortaya çıkan Gündelikçe garip bir hikaye Hüzün çöker hemen Ne zamanki bir anımı kaleme aldığımda Her mısrada parantez içine alır Benli geçen bütün kelimeleri Ondan Tam kıyısına vardım dediğimde kurur güzellikler denizi Abad edilmiş her mutluluğum El çırpmaya başladığımda son bulur Soğuk ile sıcak arasındaki bir cam buğusunda Yiter bir bir hayallerim Sahneleri sesliliğe bürünür Şen şakrak olduğum cümbüşler Dili damağı kurur sessiz çığlıkların Mehmet Kılıçel |