YOKLUĞUNUN ŞEHRİNDE BAŞLAYAN BİR PAZARPazar pazar derbeder bir seyyah gibi düştüm yollara Yalnızım sokakların kuru soğuk yalnızlığında Güneş açtı şehrin üstünde sabahın ayazına Buram buram ıslatan çiğler içinde Ellerim de buz tutmuş hislerim gibi Olmayacak bir şarkı var dilimde Gariptir kalkalı beri geliyor dudaklarıma Sensizliği sonuna kadar söylüyor zihnim gibi Yerler buz tutmuş kayıyorum ara ara Kayganlık şimdilerde içimde Düşüyorum sürekli derinlere Kalçamın üstüne kafamın üstüne Ve yokluğunun üstüne... Sormasınlar beni bu ağzı küf tutmuş insanlar Yormasınlar saatlerimin zamansız akrebini Ağır ağır sindireyim yavaş yavaş Bilmesinler bulmasınlar beni bu kanunsuz çölde Anlamasınlar okumasınlar kırışık günlüğümü İstemediğim kaktüs bedenler Bitmesinler burnumun dibinde Aşk benim sermayem... Yürek benim yüreğim... Terkedilen beden benim... Sen sevdiğimsin... Ey nazlı kelebek... Eğrelti otları varsın bilmesin... Yarimsin... Döneceksin bu kuru ayazdan İçimdeki sıcak ateşlere Şöminemin ateşi sensin Bu kış bitecek elbet Sonu olmayan son Bahar Elbet gelecek gönlümüze Isınacağız yüreğimizin en sevdalı yazında Umut var ümit var Bak gökyüzü hala mavi Gözlerin gibi... Daha bitmedi... AYHAN SARI 03.01.2016 |
Yürek benim yüreğim...
Terkedilen beden benim...
Sen sevdiğimsin...
Ey nazlı kelebek...
Eğrelti otları varsın bilmesin...
Yarimsin...
Elbette yağmurlardan sonra gökkuşağının renkleri vardır. Derinlikler di şair...
Saygılarımla...