BALIKÇISoluk bir martı uçar boğazdan Uzun efkârlı bir lodos sonrası Talih kuşu kondurur altındaki tekneye Tekne küçükdür sadece yalnızlara ait yazar alt köşesinde Elinde misinası kendisini bekler bir adam Gri beyaz düz saçları savrulur dudaklarındaki sigaranın dumanına Efkârlı bir vapur geçer o an gür sesiyle Gülümser gri beyaz saçlı adam sapsarı dişleriyle düşündüklerine Aşk vardır düşünde iri mavi gözleriyle Eskimiyen kırmızı paltosu Ve yakıcı sarı saçları vardır Birde dolgun etten dudakları Filmdeki kadın gibidir anlıyacağınız Bir öpmek gelir içine bir sımsıcak sarılmak Sabahın ayazında hayaliyle ısınır yoğrularak Şehri istanbulda sis vardır o vakit sabah erken yedi tepeye de bakar balıkçı sessizce Deniz grimsi ufuk ise pistir Uzak kor bir kasvettir bağrını yakan Gidenin gelmediği semtlerde oturur meydanlarında pazar pazar hıyar satılan Aralık kışı beklemektedir kapıda Kar yağınca iyice basar bu şehirde soğuk Üşüyen zihninde vefasızlığın mektubunu okur gizlice Bitenin ardına bir sigara daha ekler Gözlerinde hasretinin karası vardır yüreğinde buzdağları Kendi gibi yalnız bir mercan vurur belki oltasına Ya bismillah der çeker istemeden Acılarıyla sancılarıyla hatıralarıyla tüm gerçekleri AYHAN SARI 26.12.2015 |