BEN HEP DOKUZ YAŞINDAYIM
BEN HEP DOKUZ YAŞINDAYIM
Hani bir çınar devrilir de Dallarında barınan üveyik yavruları Ulu orta açıkta kalır ya Tüylenip kanatlanmamış Bedenleri tir tir titrer Şaşkın, ürkek ve çaresizdirler Kendilerine yönelen Gözlerden ve ellerden kaçarlar ya Ben de aynen öyleyim işte Kendime kalamadan Kendimden kaçıyorum Ne zaman kendimle kalsam Bilinç dışım gün yüzüne çıkıyor Özlemlerim göğsümü yırttığı vakitler de Babam geliyor aklıma Hayatın çabasından kopan Kocaman bir kaya Gelip oturuyor boğazıma Gözlerim doluyor İçerim bir kez daha şahit oluyor acılarıma Çocukluğum… Hayatı oyundan sayan çocukluğum Sus koyuyor aklıma Komşu çocuklardan Emsallerimden daha çabuk büyüyorum Daha çabuk öğreniyorum hayatı Daha çabuk alışıyorum acılara Niye mi? Siz hiç bindiğiniz otobüsün bagajında Babanızın götürülüşünüze tanıklık ettiniz mi? Benim hiç aklımdan gitmedi ki Elimde kalem kâğıt Babam ölmedi ölme di diye yazıyor Yüzlerce defa yazdığımı hatırlıyorum Bir taraftan da anamın Diğer taraftan, kim olduğunu hatırlayamadığım Yakınlarımın ağıtlarını duyuyordum. Yol uzundu Onu çok iyi hatırlıyorum Bana verilen koltukta oturup Yaşadıklarımın bir düş Basit bir rüya olması için Tekrar tekrar uykuya dalıp uyanıyordum ama Her şey gerçekti değişen bir şey olmuyordu İnsanların bana ve kardeşlerime Acıyan gözlerle bakması ki Yıllarca nefret ettim o bakışlardan Ve ben ta o gün büyüdüm Birden kocaman oldum Babamı en son hatırladığım Soğuk yanaklarına sıcak bir öpücük kondurmuştum Bana şimdi sorsanız kaç yaşındasın diye Ben hep dokuz yaşındayım Babasının korumasına muhtaç Ufacık bir çocuğum Yine o günlerde kendime bir oyun keşfettim Hayata karşı dayanabilme oyunu Haine, zalime, vicdansıza İkiyüzlülere, kem gözlülere karşı koymayı Dünü hiç yaşamamış gibi saymayı öğrendim Bazı anlar sevdiklerim anlamasalar da Yıllar geçti hala aynı oyunu oynarım Kendimle kendime kalmayışım Kendimden kaçışım bu yüzdendir Daldığımda giderim o anlara Ben hala dokuz yaşındayım diyorum soranlara Öyle işte lafım yok beni anlayanlara Selda YILMAZ... |