Hoş(muş)
Hoş
Bu nasıl bir duygu ki, Değiştirdi her şeyi. Yeni baştan biçildi, Birçok şeyin değeri. Önceden; Gülün kırmızısını, Lalenin beyazını severdim. Kitap okumayı ister, Hayalden nefret ederdim. Rüya tabirlerine güler, Yalnızlığı seçerdim. Sahilde oturup bulutlu gecelerde, Yakamozları seyretmek güzeldi. Oysa şimdi öyle mi? Şu yakamozlar var ya! Tam da fesat kumkuması. Ne zaman ay gösterse yüzünü, Parıltısı vursa suya, Kıskançlıktan çatlayıp, Gizlenirler kuytuya. Güzelmiş hayal kurmak, Rüyalar anlamlıymış. Yalnızlık tam bir kâbus, Seni düşünmek yerine, Kitap okumak boşmuş. Hele sarıçiçekler, Ne kadar da hoşmuş. |