LEBUDA
LEBUDA
örsüne vurduğun kapalı bir kapı değil Lebuda yüreğimin süveydasıydı Habil öderken aşka dair diyetleri ben acıya dair biriktirdiğim öşürleri ödemeye hazırdım ta Şit’ten beri kabul etmezken Tanrı Kabil’in sunaklarını taş ile öğüttü Habil’in yüreğine ektiği sevda tohumlarını kan ile yoğurup o günün sevdasını ikimize sofralar açtı Lebuda öşürle yetinmem dersen Lebuda sağarım göğün memesinden bütün aşkları ne aç kalırsın hoyrat bir sevdaya ne yalnızlıktan dem vurursun tam şurada gönlümün süveydasında yerin hazır Lebuda yar/a mı dedin yar/ana merhem bu aciz beden vahiy edildi ayetlerle helal kılındı çatlayan tenine fikrinde çatallaşmadan imgelerin izin ver de öpeyim çatlayan dudaklarını işgale uğramadan kalbimin süveydası umuda kapılar aralandı gelirsin diye yağmacılar kovuldu hüznün hazanları döküldü sabah namazı kılınmadan gel de mayala senli bir düşe aşkı ölümden söz etme Lebuda Efkan ÖTGÜN |