DOSTA AĞIT
Bir yüzüm yaz bir yüzüm
Sonbahar Islatır kirpiklerimi Yaz yağmurları Yankılanır Yüreğimde eylülün hıçkırıkları ... Anladım nihayet İçimde ki çocukmuş tek suçlusu Ondanmış meğer Eylülün gözyaşları ... Eylüllerde ağlardık hep birlikte Toplanırdık aynı ağacın altında Dökülürdük sararmış benzimizle Benzerdik güz yapraklarına Bir garip ezgi dilimde. Bir ney’de garip bir nefesim sanki... Mezar taşında yazı, kara toprağın tavı, ölünün teniyim;buz gibi hani!.. Betim benzim soluk, yürekte acıyım şimdi. Sözün bittiği yerde asılı umutlarım... bir yanım kış bir yanım yaz aynadaki yüzüm her daim ilkbahar aynalarla olmuşum arkadaş atarken yüzüme çizik girdiğim her yeni yaş ağrıtır omuzlarımı sırtımda taşıdığım yosunlu taş yankılanır kulağımda eylülün hıçkırıkları hazan görmüş gibi dökülür gözyaşlarım güz şarkılarına aşinadır anılarım sararmış yaprak misali avuçlarıma dolar pişmanlıklarım yüreğimde her mevsim sonbahar gözlerimden her bir damla aheste aheste akar yorgun kalbimi kor gibi yakar bir garip ezgi dilimde bir ney’de garip bir nefesim sanki mezar taşında yazı kara toprağın tavı ölünün teniyim buz gibi hani yorgun kalbimi kor gibi yakar. arafta bir yerdeyim Ah ne arsızım Unuturum biliyorum yine unuturum Vurur kalbimin kafasına kafasına uyuturum Derdi tasayı gamı kederi Bir türkü çığırtırım Bir ninni tutturur Uyuturum |