Der; Hacı!Yürürken bir yandan başı sallanır Dilinden damlarken sözü ballanır Asayı vurunca yer çalkalanır Alay edip kimi, gülse de kaçı Toprak kuru, göl bulanık der; hacı Bir müddet uzaktan seyrettim durup Hırpaladı hali yüreğim burup Sorsam ahvalini yanına varıp Sorsam da var mıydı bir ihtiyacı Toprak kuru, göl bulanık der; hacı Dedi; bir yol otur dinle sözümü Yaktı bu gidişat yaktı özümü Yakub gibi kör mü edem gözümü Yalandı bu dünya yalandı bacı Toprak kuru, göl bulanık der; hacı Ne kırbası kırba, ne aşı aştı Ne cüssesi cüsse ne başı baştı İçi dışı her bir yanı savaştı Yemek tuzsuz, ekmek tatsız, su acı, Toprak kuru, göl bulanık der; hacı Zannetme anlatır bu adam masal Tüy bitti dilimde vermekten misal Anlayabilseydim zerreyi miskal Yer mi gökten gök mü yerden davacı? Toprak kuru, göl bulanık der; hacı Lakabı hacı da ismi ne idi Sorarsan derler ki o bir deliydi Haline bakarsan sanki veliydi Göğsüne vururken çekip de saçı Toprak kuru, göl bulanık der; hacı 20 Aralık 2015 |
Tebrik ederim, güzel bir taşlamaydı...
Selam ve sevgilerimle....