Son Bulmalı Suskunluk !Neden ? Gülmez ki şu asık surat, Çatılan kaşların mimikleriyle, Kıvrılırken dudaklar büzülür hüznünden, Tebessüm uzağından baktıkça, Gülmeyi yasaklar sevincini susturup ! Hummalı gecelerin karanlığı gibi, Katran karası kaplar gözlerini, Aydınlık sızmazken yüreğine, Lâl olmuş dilleri sustukça susar, Bir türlü söyleyemediği sözlerini . Aslında gizlenen ağıttır dilindeki, Biriktikçe öbek öbek yığılan, Çığ gibi dağlarının yamacında, Buz tutmuş poyraz yeli estikçe, Demlendikçe,demlenir derin kuytularında. Oysa sökülmesi gerek ilmeklenen kördüğüm, Haykırmalı dağa taşa tüm gücü yettiğince Yeri göğü inletsin, avazı çıktığınca yankılı, Güneşin feri ile, çığları eritmez mi şavkı, Buzları çözülmez mi ? Berrak sulara dönüp, Açarken tomurcuklu güller dalında, Neşeyle ötmeli bülbüller bağında, Yoksun kalmamalı bu genç çağında, Bırak kalsın gam, keder arşın dağında, Sevdası ezik kalmamalı bağrında. Gönül çıksın artık kilitli kafesinden, Azat edilmeli sevdaya doğru, Binlerce hazını tatmalı mutluluğun, Yudum yudum içmeli aşkın şarabını, Kendinden geçercesine görmeli serabını, Dibine vurdukça, son bulmalı suskunluk ! Nesrin Önem Demir 15 12 2015 |