Kavruk Şiirlerdesen ki doğmadı batıdan güneş hala gece gündüze eş gökte yarılmadı yıldızlar dökülmedi derim ki yazılan yazıyı silecek nen var elinde biz fermana geç kaldık dost dudaklarımızda izi sıcağın şiirler bile kavruk ne dil döner mahkum duygulara ne el dur der dört nala koşan zamana son yolcunun ayak izine takılsak olsa dizlerinde fer alnında uğura dökülecek ter sesimiz sessiz çağrı biz kervana geç kaldık dost görürsün görürüm al ile beyaz koklaşır korkmadan karışır ateş ile toprak çalıp oynar cinler periler gözümüzde tül elimizde zül hakkını boynumuza geçirmiş kul baktığımız pencere puslu biz seyrana geç kaldık dost iksir dökülen toprağa bile sürsek yüzümüzü gözümüzü sözümüzü ana gibi sığınıp yar gibi sarılıp öpelim (mi) yaramızı biz dermana geç kaldık dost frezya... |