dönemeçlerde ben kadar paslı sokak tabelaları dilimde rehin duygularımdan arta kalan konuşmamazlık yeminine son serenat bir ah
kapansın gözleri kentin duyduğu sessizliğin sesiyle bağırırken hayat üstü küllenmiş öyküler dağılsın göğsümün ilticasında
sonraya kalabilir duvarlara anlatmak istediğim bilge düşler şimdi göğün merdivenlerine çıkarak asılsız iklimde yıldız ağaçlarından ışıklar toplamalıyım çocuklara
gözlerime baksın annem içinde gördüğü resimlerle sevsin beni hayır yüreğimin cümleleri bağırmıyor sadece bir fısıltı kendime küstüğüm herşeye gözlerime baksın annem daha demin seyrettiğim filmin repliğinde figüran adamın acısını ağlasın benim için ki birazdan saçlarını tarar yalnızlığıyla son bir ninni çıkarır dilinin çekmecesinden
alışık değilim herkes kadar birikmiş cümle düşüklüğüne alışık değilim imla hatalı cam buğusunda edebi kasılmalara alışık değilim kapının altından sızan geçmiş zaman eklerine
sürgün olurum belki limanın ağır vasıtalı anason kırıklarına balıkçıların küfürler sardığı tütünlerle gri dağların ardında ararım Anka kuşunu
içim çekilir Rum meyhanesinde avazı Ruhi Su olan türküyle cebimde binbir dağınık resimler tarihçesi antika aşklar bulvarına çizerim ruhumun usunu
kanar uzağın rahminde, doğumuyla bir çığlık palyaço besteleriyle gülümser kırsal soğuk denklemleri şifresizdir bütün kayıtlarıyla hayatın duygu ahrazları çoğalır az olan hayaller, unutkan sevdalar uyanır ansızın
kimsenin görmediği bir keşiftir ölüm ile yaşam arası araf benden önce, benden sonra, hangi ihtimalle olduğu belirsiz konu başlığı hiçbir alfabeye ait olmayan haliyle kısır döngü
alnımın damlarında uçuşan gece kuşları mı desem parmaklarımın arasına kaçmış bir kadın elimi desem yada desem ki topu, topu bir rüyanın sevgi günlükleri yada eşkali verilememiş güzellikte tabiat ananın var oluşu mu
nasılsa kentin kuytularında uyduruk voltalar atıyorum görsel bütün insansız fotoğraflara şekli olmayan kareler dramatik alıntılarıyla bir ömrün yarasına kabuk dikiyorum
saatin kurulduğu o zamansız zaman birikimlerinden kalan kirlenmiş geçmişlerle avunmak yazgısı olmayan tek gerçek dualarımın balkonunda asılı duran sıfırın köşeleri bile algılanması zor rastlantılarla bir ütopyadır benliğime
bir şiir yazarım astarını çektikçe uzar, uzar, uzar yırtıldığı yerden yamalarım dertlerin keder imgeleriyle çokça sefil bir ayrıntı değil sonun bittiği yerde başlamak başlamak somut renklerin soyut intiharlarıyla insan oluşa
bir taş çürümesi birden sus pus olmak doğaçlama rüzgarla gelen mutlu ıhlamur kokusu altı çizili güzel sözler gibi sevmek biraz kırgın, biraz tedirgin, biraz savurgan olmak hayat
..
görmüyor musun hep aynı değildir aynı dediklerin ey ben..
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
KENT HİKAYELERİ ( SIFIRIN KÖŞELERİ ) şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KENT HİKAYELERİ ( SIFIRIN KÖŞELERİ ) şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Her zaman olduğu gibi, meydana gelen eser güzeldi . Gönlüne, kalemine, ömrüne sağlık. Yürekten Kutluyorum beğeniyle tüm yürekten... ............................. Saygı ve Selamlar...
sanırım bu sayfayı bastan aşağı içmem gerekecek köşe bucak şiir şiir dize dize şapka çıkartılası haddime degil tebrik etmek böylesi usta kalem erbabını tesekkür ederim ancak degerli kaleminde düşen usta cumlelerını paylaştıgı için selam ve hürmetler
Kalemini ve susmayan yüreğini kutlarım. Saygıyla selam........