AYRILIKTI SENDEN UZAKLAŞMANIN ADI
Hazindi kalemim ağlıyordu
Sıkı sıkıya kenetlenmişti ellerim Dişlerim basımlı Birbirine küfrediyordu Bir serçenin kanatlarında kucağıma Ay ışığında ayrılık dökülüyordu Yıldızların gözyaşıyla Sana son mektubumu yazıyordum Ayrılıktı senden uzaklaşmanın adı Ben öyle biliyordum Yıl en hain en dönek zamandı Hatta en karaydı Uğursuzdu on iki sayı Ellerim kenetli yürüyordum Gözbebeklerinde en uçurum yol Bacaklarıma en ağır en yapışkan çamur dolanmış Kucağımda Sevda’mı zor bela tutuyordum Sen en kırmızı elma en taze çilek kokusu En olgun kirazdın Kapı aralığında öylece duruyordun Çaresizliğin gözü kör olsun Ben seni koklamadan Yanaklarına dokunmadan Mecburi gidiyordum İşte o an ayrılığın en keskin ağrısı dolanmıştı boynuma Parmaklar çaresiz tutsaktı Kavuşmazdı yakama Nefessizdim ölesiye ölüyordum Ben sana sen bana baka baka Sonra bir tren geldi işçiler indi vagonlarda Soylu bir rüzgar esiyordu kırışık anılarımda Ne belalı günlerdi Bir itin ellerinde soğuyordu namlu alnımda Ben kan revan içinde ruhum avuçlarımda Çıplak ensemden tutuyor hain bir el atıyor beni kör bir karanlığa .. Sonra ağlıyorum ellerimi yanaklarına götürmek istiyorum Buz tutmuş kanlı bir duvarın suratına dokunuyorum Dizlerime tutunup en gizli yerim de sakladığım resmini arıyorum Bulamıyorum çıplaklığımı sana sarıp yatıyorum Uyandığımda tarihin derisini yüzenlerin sorgulamasındaydım Yalanların çengelinde gözlerim bağlı ellerimde asılıydım Oysa ben güneş çiçeğinin gülüşlerinde sana olan Sevda’mı saklamıştım Ey güzel ülkem Sana kanatları özgür bir kuşun acelesiyle gelecektim....... Can Fırat |
Beğendim ve ayrılığı öteleyerek temizlenen yüreği taktir ederim...
Yazan yüreği kutlarım.
......................... Saygı ve Selamlar...