Peldagece lambasının titrek ışığında düşünmekten yorgunkene yürek hislerinden üzüntülerle uçar, ışığa doğru bir kelebek sonra dayar anlını anlıma hıçkırıklar içinde üstü başı yırtık bir kent ve aniden sen düşersin aklıma dayar bıçağı şakağına özlemler ve gerilir kent durmadan gerilir düşüncede , düşte hiç durmadan gerilir ah Pelda bu kent gitgide gerilmektedir öyleki, tepeden tırnağa ölümü kuşanmış çok uzaktan gelen silahşörler belliki yaşama garazları var bu işin şakası yok diyor cümle akıllılar sokaklarda,bir tek ölmeye hevesli deliler var! ve aniden bir ağıt yükseltiyor ! sokağın başında bir aşiret kızı koşun koşun yas var diyor delinin biri, her yerde yas var her yerde ölüm var diyor başka bir deli açın kapıları hey korkaklar çıkın dışarı gömün ölülerimizi diyor, adı Delilo olan ucuncu deli utanıyorum pelda saklanmaktan ve korkmaktan başka bir işe yaramayan bu aklımdan bir deli olmak istedim Pelda sokaklarda volta atan yasak tanımayan yas tutan bir başka deli Delilo gibi korkmayan bir deli ama Pelda her şeye rağmen ben aklın yönettiği bir ülkede yaşamak isterim orada çılgınlıklar bile mantıklıdır eminimki orda deliler bile akılcıdır aklımı kaçırdığımı sanma yaşadığıma ve normallığıma inan sadece kötü bir Zamandayız Pelda seni düşünürken bir çok şeyi düşünüyorum savaşı ölümü düşünüyorum önce gözlerin bana görünür yüreğimde bir akasya filizlenir sonra seni düşümde görüyorum beni her gece düşümden uyandırmalarına seviniyorum sabah olur düşlerim yine seni özler deliler pelda deliler hala dışarda ölü sokaklara , bir tek onlar ses verir ve ben, yaşadığım bu yerde bu kötü Zaman’da bu kadim kentin enkazında seni ararken ayakta kalan tarihsel duvarlarda senin gülüşlerini görüyorum düşlerimde ! ama her şey şimdilik düşlerimde Pelda her ihtimali göz önünde tütüyorum seni sağ yada ölü düşünüyorum ama yinde , umutsuzluğa düşmüyorum sende düşme her nerdeysen bak Pelda dışarda mis gibi bir hava varsa ışıl ışıl parlayan güneş ısıtıyorsa umutları ben beyaz bulutlar varsa mavi göğün altında nehirlerimizin şırıltısını duyuyorsak kentin sokaklarında esmer çoçuklar hevesle top koşturuyorsa ve Aso ana barındığı kıl çadırında umuda yün çırpılıyorsa seksenlik marangoz Halis amca halen öfkeye çatı çakıyorsa camilerde ezen okunuyor, kilisenin çanı çalıyorsa Cemevinde Can’lar Cem’e duruyorsa ve her şeyden önemlisi pelda herşeyden önemlisi yürek bu viraneliğe bu talana dayana biliyorsa sokaklarda korkuya volta atıyorsa deliler demeki gelen günleri sevinçle karşılayacağız demeki savaşanlara rağmen Barış’ı da biz getireceğiz pelda herşeyi ama her şeyi büyük ağırbaşlılıkla karşılarken elbeteki özgürlüğüde kazanacağız evet biliyorum zordur insan olmanın sınırına sığmak ve sınırı geçmeden orda durmak heleki, ötekine hala insanmış gibi bakmak işte , böylesi bir yası vakur bir duruşla karşılarken böylesi bir ruh yüceliğini yakalamak ne büyük bir soyluluk pelda garaz bağlamadan sadece özgür olmadaki inatçılığı senden öğrenirken senin hatırına var olan her şeyi sevmek seni sevmek gibi Pelda seni sevmek gibi... Can Fırat (irfan Polat) 15.05.2016 |
GÜZEL DUYGULARIN SESİ OLAN ŞİİRİN ANLATIM ÇABALARI YERİNDE…
Kutlu dileklerimle.
Çok Beğendim.
…………………. Saygı ve Selamlar…