Telveli HüzünŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Yalnızlığın gölgesi düşünce gözlerime,
Geceyle, hüzünle ve kederleydi sohbetim… Şiirin kanadını kırıp, Boynunu büktüm gülüşlerin… Suskun ölümlere çoğalırken Belliydi ruhumdaki karanlığa döneceğim. “Sen” tadında telveli hüzünler yudumladım gecelerin fincanından… Bilmedin… Daha çok erken Nereden çıktı bu keder Bölünmüşken maviye kalbim Ay’ın denize düştüğünce Boynumu eğdim de geceye Bir kerecik demedin “sevgilim” -Ağla… Süzgün gözlerim Virane her hücreni Saçlarımın zincirine bağla Belliydi döneceğin Ruhumdaki karanlığa. Bak şu sızıların ettiğine Senin için hecelediğim Yıldızları düşürdü eteğime Geceler boyu kaçamadığım Nicedir ziyan ettiğin şarkılar Hey gidi güleç yüzüm Seni çıkarsam içimden Gözlerim telveli hüzün Aşktan habersiz yıprak bir güzüm Ne diyeyim daha Sukut adet oldu şimdilerde Bari sen de arayıp sorma Ey gönlümün tecellisi Yıkılıyorum… Nedir bu gamlı uzak Yok ki dayanağım Hani nerde sol yanındaki tuzak. Kalbimin tahammülsüz rengini Bir, Eylül’ün zambakları bilir Tesellisiz dudaklarıma serpilen İsteksiz, acı gülüşleri… Gönlümün sevdalı ön sözünü Son sözünü zehirli şiirlerimin Kanayan yaralarına bastığın Silik gamzelerim bilir. Dinle beni aşk yolcusu Kalem ucundaki sözler hüner değil Marifet; toprak kokan avuçlarımla Ölümü sunduğumda Canını bağışlamaktır dudağıma… Mart 2008 Ayşegül TEZCAN |
Sukut adet oldu şimdilerde
Bari sen de arayıp sorma ....
Herkes sustu diye bizdemi susalım!
Şiirlerinizdeki uyum o kadar güzel ki bütün kelimeler hani click sesi olur tam oturmuş derler ya işte sizinde şiirlerinizdeki kelimeler aynen öyle....elinize sağlık....