Kendime Seslenir GibiKafiyesizdi tutkulu sevişmeler Ve güneşe yazdığın şiirler gözlerime tutuklu Mavi kanatları yoktu kelebek ömürlü düşlerimin Sancıdım… Arındım kimsesizliğimden sandım Bir çıkmaz sokaktı doğduğum, sana sürgün Sırf bu yüzdendi düşlerin gerçeklere çıkamayışı Issız gecelerde güller açtıkça büyürdüm yaprak yaprak Bir oyundu oynadığım… Adı “hayattı”… Gül’dü yüzüm …mevsim en “son” bahardı. Uzun mu uzun bir şiirdi düşüm… Her mısrada ruhunu ruhuma nakşettim. Her mısra sendin. Ben böyle avunuyordum. Düşleri gerçeklere sobelerken kıştı oysa Dündü yüreğimin iç cebine umutları doğurduğum Şimdiki zaman biçemiyordu dün ektiklerini Gitgide büyüyen bir sevdaydın yüreğimde Yüzün yoktu. Güzüm bütün mevsimleri üzdü bu yüzden Eski bir yalnızlıktı ellerimde büyüyen Gözlerimde eskimeyen bakışların… “Bir yıldız kaysa günlerin yağmurunda Ah! Bulutlu gözlerimden öptün biliyorum” Umut, “olmaz” dediğim aşktadır yar… Böyle avunuyorum. Ellerimde gül kurusu yorgun çiçekler Durgun saçlarımda yılların sorgusu rüzgar Sözlerinin tükenmişliği vurgun yüreğimde Düşlerimde bile dursa nefesin …musalla taşına kendimi koyuyorum yar. Sana kıyamıyorum anla. Oysa biliyor musun ben bugün doğdum. Dört adım öncesine rast geliyor yokluğun Ne yapsam her gece gidiyorsun benden “Vazgeç” diyorum kendime, “Ay bulanık ve yıldızlar almaz yüreğin acısını …vazgeç bu sevdadan…” Bir gün, ölümden önce Yalnız bir rüzgar eğiliyor kulağıma Duyuyorum… “Seni seviyorum” diyorsun… Umut, içimi eriten sesindedir yar. Böyle avunuyorum. Taze yüreklere aşkı anlatıyor dudakların Ey gülüşüne kurban olduğum, Gözlerinin ormanlarında kaybolmadım ki hiç “Senin olmadığın bir yer var mıdır ki” derken Ay düşer saçlarıma dalga dalga Vebali senin boynuna asılan gidişlerin Yüreğimi kanatır kapıların ardında Uykumu böler uzaktan gelmiş bir şarkı Çevremi sarar yıldızlar… Yoksun. Kendimi bırakmak istediğim denizdir oysa gözlerin… Ve her nefesim sevdama yemin… Göğsümde ürker sevda kuşları Telafisi yoktur gecenin ve hüznün Sustukça dinlerim öteki sevdalarını Kararır hayallerim de “ah” derim Senden öğrendim şu gönül çukurunu Bir insanın ayak sesinin lutfunu… Kimliksiz bir yalnız olurdum sana baktığımda Bir ormandık kaybolduk yalancı olmayan her baharda Ufkun dışında saklandık tanıdık her son’dan Gidişin olmadı ya benden Keşke gelseydin bir kez olsun Bedenime can koymak için Varlığınla ölmeye hazırdım da ben Yokluğun ölümden beterdi. Yaralı şiirlerimin faili Senden öğrendim terk edilmeyi Ve bugün doğum günüm Dört adım öncesine rast geliyor … sende öldüğüm gün. Çarpmıyor artık kalbim Dua dua seni üflediler içime yine Ve ne zaman gözlerimi kapatsam Alnımdan öpüyorsun. “Ey benim sınırsız sevgim, Kanayan yüreğimin ölümsüz gizemi Yaşamak hatırlamaktır Ve ben sana teşekkür ederim. “ 17 Ağustos 2008 Ayşegül TEZCAN “Kendim için olduğu kadar senin…” |
Senden öğrendim terk edilmeyi
Ve bugün doğum günüm
Dört adım öncesine rast geliyor
… sende öldüğüm gün.
Çarpmıyor artık kalbim
Dua dua seni üflediler içime yine
Ve ne zaman gözlerimi kapatsam
Alnımdan öpüyorsun.
“Ey benim sınırsız sevgim,
Kanayan yüreğimin ölümsüz gizemi
Yaşamak hatırlamaktır
Ve ben sana teşekkür ederim. “
........................................................
ve yaşamak insanın kendini tatmasıdır
başarılar bıraktım yüreginize