BİR GÜN!!Gözlerinden taşan duvarları yık Sakınılmış ürkek ve öylece suskun İkinci cemresi düşmüş bakır şehrin Parmak izlerini saklıyor gökyüzü İki dudağının arasında günün ışıkları solgun Diner mi kanayan yaranın acısı Ölümün soğuk yüzü gibi soğuk Beyaz ayrılıklar Kırık dökük anılar Ay doğmuş siyah bulutların arasında Salası okundu çoktan günün Kimbilir gün gelir Ebruli açelyalar ve menekşeler açar yine Kuşkusuz ölümlü bir bahar ayazında Tek celselik yalnızlıklara kırağa düşerken Her köşesi kördüğüm çözülmüyor Asasına tutunup gidiyor İhtiyarlamış boynu bükük gün Şarkılar dolaşır dilde geçen günlerden Kuşkulu yaşamak apansız Her sabah tan ağarırken Sende gözlerini araladığında Ölümle ıslanırsın tepeden tırnağa Utanmamızı toplar gideriz Ağır bir akşamın yada Doğmamış bir günün şafağının Parçalanmış bir saatinde Kıvranırken yoksulluk ve yoksunlukla Bir gül doğar taç yaprakları kıvrımları arasından Ölüm umutsuzluk değildir asla Uyanınca mısralar sabahleyin Çiçek tozları işlemiş ruhumda Esen rüzğarda gözyaşı damlaları akar bulutlardan Kurumuş unutulmuş rüzğarın ince yüzünde gülüşü Ve sonsuz yarınlardan Ah! En sonunda gümüşe tutsak gün Senide benide alıp götürür bir gün Dönülmez yolculuğun bir akşamında...................... Nurten Ak Aygen 04.12.2015 |