1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
5306
Okunma
Çıkıp yükseklere, uzaklara bak diyorsun
En uzağı bir damla ötede
Keşkeler örümcek ağlarından
Pişmanlıklar çırpındıkça yapışır biliyorsun
Soğuk bir öpücüktür gidişler
Ayrılığın dudağından.
Kum fırtınaları eser uzaklarda
Beyinlerde iğnemsi tanecikler yüzer
Nedense yüreklerin hep dolu tarafı kırılır
Bin bir emekle kurulan hayallerin hepsi
Tek gecede yıkılır.
Baharları gör diyorsun, gül kokuludur
Renkler kadifeleşir her parçasında
Oysa yanık sesli bülbüller gelir akla
Bir şey kaybeder miydi bilinmez
Goncasına bir defa dokunmakla.
Işıltılı gözleri gör, gamzelere bak diyorsun
Dudaklarda kahkahalar gizlidir,
Yanaklardan inmiş yaşların izleri görünür
Nedendir bilinmez
Ağlamaların hepsi hüzün yüzlüdür.
Sen hâlâ çıkıp yükseklere, uzaklara bak diyorsun
Öldürmüş samimiyeti, dürüstlüğü kalleşlik
Dalkavukların elinde yelpazeler
Yalan, tebessümlerle gelip kurulur koltuğa
Gariptir
Alkışlayanlar da yalancı zadeler
Yanlarında yalan zedeler.
Bakmayacağım uzaklara,
Bendeki doğrular yalanlara galip gelir
İçim sızlar bir zaman, parça parça dürülürüm
Yanarım alev alev, arşa değer kıvılcımlarım
O tatlı sözü bulursam ücra bir köşede
Merak etme
Ben bir tek onunla söndürülürüm.
Turgut Uzdu
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.