ÇIĞLIK ÇIĞLIĞA SUSARIM
ÇIĞLIK ÇIĞLIĞA SUSARIM
Yarasa çığlıkları gibi geceyi delen sesim Bırak yankılansın Sensizliğe ritim tutmuş kalbimde Tüylerin ürpesin Nasıl bir kaçıştı öyle diyerek soluklan Bilmem bensizliği nasıl benimseyeceksin Yarasalar gibi Uğuldayacak kulaklarında Nasıl da karanlık bir dehlize mahkum ettin Nefretle bakan gözlerin hala aklımda Mermiyi namluya sürmüş gibi hazır Mahkumiyet kararını yüzüme okumadan Hemen de kalemi kırdın Söyle karanlık dehlizde Tavana tutunmuş yarasadan farkım ne benim Biliyordum bu aşka niyayet koyacağını Fermanlar çıkarıp ta yüreğinden süreceğini Biliyordum hükmüme kalemler kıracağını Hadi emret kurulsun giyotin sehpası Son sözümü sorsun bir meczup - Önce bileklerim kesilsin Ardından boynum vurulsun Mabedim bildiğim senli bir aşka Asla ihanet etmedim Ama şimdi Sen ürküttün mağaradaki yarasayı Öyleyse Bırak kurusun güneşte kanatları Kaldır aramızdaki o incecik zarı Ör Çin seddi gibi duvarları Geçersem kutsalım bildiğim aşkta sınırları Tutukla ruhumu at karanlık bir dehlize İnlesin sen diye yüzyıllar boyu Şükreder dualar ederim Yeminler olsun ki Yarasalar gibi sığınır Çığlık çığlığa susarım Efkan ÖTGÜN |