Renk körlüğü gibiydi yalnızlık Yeşilimsi düşlerime al ağaçlar çiziyordum Ve gündüzleri görmüyordum suyun rengini Halbuki en çok su içmeyi seviyordum /Renksizliğin güzelliğini bilmezdin sen Ben sarıya boyadım su kurusu sessizliğimi/ Söylemediğim her tümcede papatyalar açıyordu Dayanamayıp fal bakıyordum “seviyor, sevmiyor…” Hay Allah! Hep sevmiyor çıkıyordu Ve yüksek perdeli ağlak haykırışlarımda Soluyordu papatyalar bir bir bir…
Şizofren gömleği gibiydi yalnızlık Beyaz ama masum değil Melek beyazdı, gelinlik beyazdı, düş be/yazdı Ne vakit düşlerim karalandı bilmiyordum Karalandı mı onu da bilmiyordum Çok sesli senfoni gibiydi yalnızlık Boş sanılan bir anfide verilen konserin Onur konuğuydu hüznüm Smokin giymişti, gururluydu ve keyifli “Bu mucizeyi ben yarattım” der gibiydi ifadesi O an kemanın namesinde gözlerini d/okuyordum
Gökyüzü dramı gibiydi yalnızlık Gökkuşağına sekizinci rengi boyuyordum Yağmur ile güneş arasında cereyan yapıyordu gülüşlerin Ve kalp felci geçiriyordum ardından Tutkulu bir aşkın ufkunda tutuklu kalıp Geçmişimi hayaline zincirliyordum
Bir şehrin gölgesi gibiydi yalnızlık Sonra mumlar söndü Bir gün daha battı yüzünün coğrafyasında Yüz çizgilerin şehrinin sınırlarıydı sevgilim Ben o sınırlardan kovulan Ve ansızın kıyıya vuran Bir gazetenin sekizinci sayfasında kaybolan Yokluğu günbegün noksan Varlığı yer ile yeksan Sedasız bir mülteciydim
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sedasız Mülteci şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Sedasız Mülteci şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Yüreğinize sağlık