ŞAÇLARI DAĞINIK BİR KADIN
İyi değilim bu aralar
Bu şehrin Dilsiz sokakların kaldırımlarında Saçları dağınık bir kadının Gölgesinin peşine düşmüşüm Toplamaya çalıştığın yüreğinin Ahı belki’de diline vuruyor Ama sen yinede beni son kez dinlemeden Beddualarına katma ve yapma Giderken Evlerin soğuk duvarlarında Dokunuşlarının izi duruyordu Gecenin ayazını sıcaklığın ısıtıyordu sanki Mehtab gecenin karanlığına galip gelirken Ve hala ürkekliğinin gölgesi kirlenmemişken Saklayamamışın işte Bir zemheri karanlığında ansızın gidişini Hissediyorum seninde için acıyor an/sızında Nerelere gittin acaba? Hiç olmazsa Giderken bir iki damla yaş dökseydin gözlerinden Belki bir göz yaşına adımlarım takılırdı Ve umudun yeşirirdi yeniden Seni tamda yitirdim dediğim anda Yüzüm gülerdi yeniden yitik bir zamanda Korkularımın yerini ihtimallerimin sevincine bırakırdım belki Olurda bu şehrin bilinmedik bir kalbinde Bir sigara molasında Efkarlı dudaklarına hüzün birikince Hiç olmazsa bir kerecik söylesen adımı Söylesende Nefesini getirse rüzgarlar Kağıda kaleme sarılmadan adreslere sormadan Belki bulurum seni en çaresizliğinde Ellerine sarılırım Ve ayrılığı bölerim tam orta yerinden Yeminim olsun ahtım olsun’ki Koparıp alacağım seni Bu şehirden gecenin en mahreminde Yar dayanamıyorum artık Hadi daha sıcaklığına soğumadan tenim Üstelik’te bu kış kıyamet’te Dön gel dosta düşmana inat Daha bana sırtını döndüğün anda Kabuk tutmayan bir yaranın başlangıcıydın oysa Tüm vücuduma yokluğunun ihlali kaplamadan Ve Ağaran şaçlarıma cezasını kesmeden yıllar Hadi bir ses ver Çık gel nasıl gelirsen gel Zaptedemiyorum artık hasretini Çekip gidelim yeni kaderlere Tüm şehir bizi konuşsun arkamızdan Ayhan’ca Cümleler Ayhan Akdeniz |