OKALİPTUSDün akşamdan beri beynimde geometri formülleri uçuşurken sinüs,kosinüs,tanjant,kotanjantlar sinir uçlarımın karekökünü hesaplamak biraz zor tek tek sayıp saç tellerimi pi sayısıyla çarpınca kendim oldum birden bire martılar dokununca maviye suda seken yüzün güneşe atfen prizma ve kegelin hacmini asarken kentin kapılarına bütün heykellerin göz hizasında sevda diye yağmursuz ıslak ve telaşla anlamlanan her dilde bilinmeyenli denklemleriyle özlemek bölünerek her hücreden liflerime on oktav trigonometrisiyle sevebilirim seni Orda budha ağacı burda adure topraktan aşka ve kuşların sabah hatminde ateş dersem dur şiir dersem çık Şimdi herkes herkesi öldürürken kalın karanlık bir gölgede ey sevincimin kutsal türbesi senin kalbini okuyorum piranhalardan kurulu bir rahlede... ... Nagihan Ergül |
Zekânın şiirde ki izdüşümlerini bulmak harika
Yüreğe, emeğe, kaleme, kelama selamlarımla...