yüzüm gözüm sevda içinde kapındayım..
yüzüm gözüm sevda içinde
kapındayım... sonu olmayacak desende: istemesende peşinde yüreğim: tüm varlığımla elindeyim... anlatamadım değil mi: yine beceremedim.. sevdim derken geri çekildim: belki mesafe değildi de gerçekten de yüreğimdi engelim... bilmem kaç gün geçti böle yüzünü görmeden, sesini duymadan... ezberimdesin... okuduğum kitaplarda hep bizim hikayemiz anlatılıyor: seven erkek seven kadın ve mutsuzluk... ve ben baktığım her aynada hep seni görüyorum: aslında ben seni hiç görmedim; ama hayal ediyorum kazıdım aklıma: mıh gibi ne kadar kaçsam da sana geliyorum... aslında ben seni hiç görmedim ama seni tanıyorum... sen ne o masallarda ki sonsuz sabırlı erkeksin ne de kötü kalpli cadının kurbağaya çevirdiği prens : bunu biliyorum belki de herkesten herşeyden güzel olduğun için seni seviyorum bunu biliyorum, ama sen bilmiyorsun: sevdiğimi hiç söylemedim ve ben bilmeni zaten istemiyorum... kendi etrafımda dönerken senin etrafındaki turumu da tamamlıyorum: öyle oldu ki zaten sen kimsin ben kimim hatırlamıyorum öyle gömüldüm ki sevdana seni benden beni senden ayıramıyorum.. acı vermiyor bu karışıklık durumu aksine haz duyuyorum yok olmuş sayılmam ki sende kayboluyorum senin potanda erirken sen olup çıkıyorum ama sen bilme ne olur öğrenme, istemiyorum... ben şimdi dönüyorum bahçeme çocuksuluğuma geri dönüyorum bebeğim bekliyor hem şekerlerim eriyecek: üzgünüm çok işim var çok meşgulüm kalamıyorum ... |
ama yürek coştumu
şiir yazılmaz akar
coşan yüreğine sağlık
kalemin daim yazsın