Gece Olunca
Gece olduğu vakit...
içimde bir yetim uyanır kömür bakışlarını tutuştururum sinemin can evinde saçlarını tel tel okşasam avuçlarım yanar gece olunca zaman uykuya yatar saatler sol yanıma çakar çivisini yorgunluğum dile gelir ayaklarımın yıllanmış nasırları sızlar bir heyelan yüklenir bedenime hayalin karşıma çıkar gece olunca alaz mevsimler toplaşır başıma kuru bir ağacım ben içimde bir kurt ciğerimdeki yarayı deşer gece olunca yusuf kuyusundan suskunca seslenir yakup gönül gözüyle yusuf’u na serzenir düşerim sahipsiz kervanlar ardına yalın ayak gece olunca hızır seyahate çıkar bir molla kasım gelir Yunusu mahide bulur kimsesizler yurdunda geçmişin bir çocuğu ağlar gece olunca meydanda alkışlarla bir meçhul sallanır olmuş bitmişlere gelir hayat körler sağırları ağırlar sessiz çığlıklar feryat figan düşlerden düşer gece olunca arka mahallemdeki barınaklar yıkılıp üstüme devrilir her saniye sokaklarda kirli bir günah acıyla kıvranır kavgalar uyduruktan ıslıklı bir kabadayı bakışa teslim olur duvarlara aşiflenir gizli sevdalar okla vurulur kalpler bayatlayan anılar takılır peşine gölgesi topal gece olunca terim düşer tenimden korkular çıkar sandıktan kalemim naralar atar kağıdın yüreği patlar tabutsuz cenazeler adresi silinmiş kapılardan çıkar gece olunca suçlanır vicdanımın nazlı kuşu kaşlarını çatar yalnızlık kapılarını yüzüme çarpar gece olunca kovulurum omzunda ağladığım kendimden kalbi durur şafağın akıbetine ağıtlar yakar gece olunca sırra kadem kimliksizler gece olunca ben hep gizlice ağlarım... |
Sabaha uzar saçların
Ateşinde
Hüzün
Ateşinde
Sızılar
Habersiz
Bir sancıdan vurur
Gece yanığı gözlerim
Ciğerim nikotin
Çekiyor
Duvar
Duvarlarda
Ben senin hayalin
Sen benim
Saklımda
Doğ
Gülüşenim
Şiir okuyunca benim de yazasım gelir.
Saygı ve selam ile.