ECEL (1)
Dönüyor hayatın çarkı,
İnsanlar kapılmışlar, Dişleri arasına. Uyandım bir selâ sesiyle, Ecel denen talih kuşu, Vurdu birinin başına. Dünya iki kapılı bir handır, Bizler ise yola çıkmış bir kervan. Herkes razıdır karşı koyamaz, Çaresiz alın yazısına. Kimse bilemez nezaman, Nerede nasıl öleceğini. Bilsek zaten kalmaz bence, Hayatın bir değeri ve önemi. Bana sorarsanız eceli, Ruh ve bedende gizlidir, Ecelin adresi. Ecel alınıp satılan birşey değilki. Nezaman görsek bir kabir ve selvi, İnsan ister istemez, hatırlarmış ecelini. Beşik ve mezar arasında gizlidir, Yaşadığımız hayatta ecelin adresi. Akşam yatar uyursun, kalkamazsın, Son uykun olabilir. Sen daha doğarken ölürsün ecelinle, Arzularımız ve hayallerimizin, Ardında gizlenir durur ecelimiz. Yaşarsın yaşadığına pişman olursun, Ölmek istersin ölemezsin, Vaden müsaade etmez buna. Gözlerimizde perde vardır, Göremez kimse ecelini. Tek tek ellerinle kopardığın, Takvim yapraklarında gizlidir ecelin. Tarih ve gün yazılıdır ecelinde. Adın soyadın yazılır mezar taşına, Birde doğum ve ölüm tarihlerin. Hayat maceran son bulur, Dizili kabirler bahçesinde. Genç bir selvinin gölgesinde. Meçhule doğru gideriz gizlice, Ecel ve kader denen, bu iki kelime ile. Ölümü her canlı tadacak bir gün, Vakti saati gelince eceliyle. Kusura bakmayın nolur bana, İçinizi karartmak istemezdim bu şiir ile, Yalnız gerçek olan birşey vardır, o da şudur, Hayat güzel ise, ölümde güzeldir bence. (1) Bölüm sonu. Harun Mutlu CIVANOĞLU Gönen-BALIKESİR (11): Doğa ve ölüm temalarını işleyen şair. (5): Roman gibi şiir yazan şair. (27): Son günlerini yaşayan şair. (28): Ölümü özleyen şair. |