KimŞiirin hikayesini görmek için tıklayın sen misin aşkı güzelleştiren, yoksa aşk mı seni böyle güzel yapan
hayal köyümün kavalcısı dikenli topuklarıyla basıp duran bağrıma, sen misin sen misin, ayrık otlarını yolarken ellerimi kesen... n’olur sus gel gel diyor kulağımın içinde kara kışın elinden kaçmış bahar muştusu gibi yemyeşil vadileri giyinmiş sesin... sancılanırken gökyüzü, bulutları yırtıp yırtıp yağmura serenat yapan pencereme konan aç güvercin bir dalda duman duman içime dolan zehirleyip hüzne batmış dudaklarımı umudun zincirlerini kıran, sen misin gözlerimde cehennemi besliyorum dumanı sana benziyor harı sana ellerimde zemheri taşıyorum boranı sana benziyor karı sana koca bir hiçte büyülendi masalımız yoğu bana benziyor varı sana... önce geceyi al koynuna sonra bana dön yüzünü rezilce bir hüznü içesim var önce geceyi al koynuna suskun dudaklarımızda aşk üşüyor frezya |
uyumak istiyorum kendi gayya kuyumda...