Pencereçok oldu sana yazmayalı aç çocuklara da yazmıyorum artık yıkılan şehirlere mültecilerin dilenen avuçlarına kan emerek semiren yarasalara imanların üstüne oturup cennet vaateden şeyhlere baharı muştulayan güneşe adına umut denen kanatsız kuşlara da yazmıyorum kıran girdi şiir yurduma ama en çok sana yazmamak korkutuyor ve yazmak kocaman bir ateş parçası oldun yazarsam tutuşacak sanıyorum kalemim, kağıdım yazmazsam ben... zehirli çiçeklerden bal yapan böceğim güzdüzlerden ışık çalıp geceye yamayan cennet kokulu cehennemim dedim ben sana bu koca dünyaya sığmayız birlikte ayrı ayrı içimize... biz yokuşa sürdük düzleri çık çık bitmiyor güneş, kar, boran yoldaşımız sığınaklarda çocuk gülüşleri gölgeliklerde şüpheli bakışlar senin bak dediğin pencereler yerin altında kötü pencerelerden bakıyorum sana kirli puslu camları kırık baktıkca gözümün bebeği yanıyor şarkılardan fal tutma sevgili biz aşkı meleklerden çalmadık biz burada içimizdeki iyiliği öldürenler orada yansın frezya |